Olmayan Ülkenin Çocukları

ouc
Son zamanlarda bir yer keşfettim, çokca sıcak olan bu yerin kendisi gibi adı da çok samimi ve tebessüm yaratıcı 🙂
Hal böyleyken burada herkesin diline dolanması gereken üç kelimeyi yanyana getirip sonuna “datkom(.com)” ekleyen samimi arkadaşları anlatmamak olmaz…

“Olmayan ülkenin çocukları” ismini kısa tutup kolayca internet dünyasında bulunma derdi tasası yaşamayan, zaten yaşaması gibi bir lüksü olmayan, hal böyleyken okumayı yazmayı çok seven bir kesimce takip edildiğini düşünüyorum. Tam benlik, ki zaten bu küçük alana da sığdırabildiğim kadar yazı sığdırmadım mı kimi zaman 😀 Neyse kendi tabirimle, sitenin içeriğini görünce bünyemde yarattığı etki şu cümlelerimde gizli, “Tam anlamıyla gölge de kalan gerçekleri “olmayan” bir yere yazdığı gibi isminin verdiği samimiyetten dolayı da hafif bir tebessümü yaşattı bende 🙂 ”

E durum böyleyken dedim ki hissettiklerimi yazmalıyım, sitenin samimi gelen “bize de yaz” bölümüne bu sıcak arkadaşlara hissettiklerimi anlatıcak cümleler kurayım, yaratayım. Bu amaçla aşağıda ki yazı el birliğiyle ortaya çıktı. Merak etmeyin cümleler tanıdık, yazılardan derlendi 🙂 Yazıyı gönderip biraz bekledikten sonra da site yönetiminden çok güzel sözler duydum…Bir kere daha onlara teşekkür edip, sözlerimi yazdıklarıma bırakıyorum…

“Eğilmiş, yere oturmuş o çocuğa bakarken, nefes almakta zorlandığı bu Dünya’da “poşetten nefes almayı” seçen biri olduğunu farkettim… Ufak bedeni, etrafından onu çokca uzaklara götüren poşeti, kim bilir nereden bulunmuş balisi ve oksijene hasret genç ciğerleri vardı o çocuğun, ve kendisinin de bilmediği olmayan bir ülkede yaşıyordu bu haliyle.
Gelip geçerken şu garip zaman, hem kendini hem de hayatını yıpratışın ve artık kirlilikle boğuşamayan, okullarında “Bir Dünya bırakın biz çocuklara…” adlı şarkının dahi çocuklar tarafından telaffuz edilmediği Dünya’da ne yapıcaktı ki? Parklara gidip hic bisey olmamış gibi yer çekime karşı gelerek salıncakta mı sallanıcaktı? Ya üstündekiler o ne zamana kadar O’nu ısıtıcaktı… Kara bir kışa kadar mı?

Olmayan ülkenin cocukları“, gölge de kalan gerçekleri “olmayan” bir yere yazdığı gibi isminin verdiği samimiyetten dolayı da hafif bir tebessümü yaşattı bende 🙂

Bu yazı da tebessüm sonucunda kendi sitemdeki yazılardan derlediğim cümlelerle hazırlandı… Size yazdım gitti 🙂 Teşekkürler…”


Yorumsuz kalmış! Sayenizde...



Trajikomik detay...
Güzelim Türkçemizin dil kurallarıyla ilişiğini kesmiş, "selam,merhaba,nasılsın" gibi kelimeleri kurarken "SMS" kalıplarına,kısırlığına kapılarak kendini "slm,mrb,nslsın" şeklinde ifade etmiş, IP adresi'nin kaydını tuttuğum halde sanal alemin verdigi "Beni nereden bulacak? - ki bulunuyorsun merak etme! -" rahatlığından bizim Özer'e küfür,hakaret etme gazına erişmiş, bu gazı bünyede dolandırırken bunu bile adam gibi yapamamış her bireyin yorumları özür dilenerek büyük bir keyifle silinir... Yorumların hepsini yeni bir mektupla buluşmuş gibi keyiflice okurum... Belki de "Trajikomik detay"da ki en olumlu sözüm de bu olmuştur...

*

*