Ben çocukken daha çok gülerdim, çünkü o zamanlar enflasyon yoktu. Enflasyonu anlatan yeÅŸil dinazor görünümlü canavar ÅŸeklini bile görmemiÅŸtik o zamanlar. Varsa yoksa tek yeÅŸil dinazorumuz barney idi ve o da o zamanlar güler, eÄŸlenir, kaykayıyla çoÅŸar, kaçardı. Yıllar geçti, barney’de yaÅŸlandı, bizde.
Ben çocukken daha çok gülerdim, çünkü beni “ce-eee” saçmalığıyla güldürmeye çalışan benim 3 katım büyük adamlar, kadınlar vardı. Bunların içinden bazı adamlar beni havalara fırlatıp, oldukları yerde döndürürken; bazı kadınlar da yanaklarımı sıkıp acıttıktan sonra, yüzümü güldürmek için mahkeme yüzlü hallerini eçiÅŸli büçüşlü ÅŸekillere büründürdüler. Onları öyle görünce aÄŸladım. O zamandan sonra da kadınlarla aramı hiç iyi tutamadım. Bir kiÅŸi dışında. Hayatımı anlamlandıran o kiÅŸiyle tanıştıktan sonra da zaten kadın-erkek ayırt etmeden önce insan olmayı öğrendim, sonra da baÅŸka kadınlardan medet ummadım.