Uykumun olmadığı bir geceden, rahata düşkün bedenimi zorla kaldırıp bilgisayar başına oturuyorum. Bu oturuşum hayra alamet değilken, ilk etapta gözüme çarpan internet sitelerindeki bütün reklamlara, hatta reklamların reklamlarına da tıklayıp, olurda bir gün şu kıtaya reklam koyarsam önceki tıklamalarıma sayın tevekkülünü yapıyorum.
Etraf sessiz, yan odada Amerika’dan gelen genç bir türk ÅŸu vakte kadar bir gram Türkçe konuÅŸmadan, yalnızca Rap ÅŸarkılar söylüyor. Kanım soÄŸuk olsa da ve bir adet sürüngene benzesemde ÅŸarkılarına yavaşça alıştığımı fark ediyorum. Bu duruma Psikoloji’de, Antropoloji’de ve Felsefe’de sürü hareketlerine uygun anlamında bir kelime söyleyip durum ifade ediliyorsa da pek önemsememiÅŸ bedenimle yığılarak kara kuru sandalyeye oturuyorum.
Ağırlığının bilmem kaç katı kadar-yaklaşık 250bin katı- fazla kuvvet uygulayan o meşur ağaçkakanlar gibi kafamı bilgisayar masasına vurup, günü karşılamaya başladığımda, sağ gözüm seğiriyor. Uzunca bir vakitten sonra seğiren göze tedavi, seğiren kasın üstüne hafif masaj yapıyorum ve aynı anda diğer gözümün benzer noktasına dokunup uyarı gönderiyorum ki beyni başka şeylerle meşgul edeyim.
SomutlaÅŸan dünyanın bilimine ben yaklaşık 16 senedir katlanıyorsam, bu yazıyı okuyan sende duruma bir o kadar katlanman gerekiyor nihayetinde ve aklıma Mahsun’un ÅŸu sözleri geliyor. Hepimiz kardeÅŸiz! KardeÅŸizde sen zencisin ben beyaz deyip, ak akçe kara gün içindir lafını yutuyorum ve uykuma bir nebze daha yakınlaÅŸtığımı sezerek yatağın ucuna, bir baÅŸka hikaye için oturuyorum. Gün aÄŸarıyor. Sahi sende yeni kalkıp, saç baÅŸ yapıyorsun deÄŸil mi? Ben yapmıyorum bugün. Varsın bugünde senin olsun.
Trajikomik detay...
Güzelim Türkçemizin dil kurallarıyla ilişiğini kesmiş, "selam,merhaba,nasılsın" gibi kelimeleri kurarken "SMS" kalıplarına,kısırlığına kapılarak kendini "slm,mrb,nslsın" şeklinde ifade etmiş, IP adresi'nin kaydını tuttuğum halde sanal alemin verdigi "Beni nereden bulacak? - ki bulunuyorsun merak etme! -" rahatlığından bizim Özer'e küfür,hakaret etme gazına erişmiş, bu gazı bünyede dolandırırken bunu bile adam gibi yapamamış her bireyin yorumları özür dilenerek büyük bir keyifle silinir... Yorumların hepsini yeni bir mektupla buluşmuş gibi keyiflice okurum... Belki de "Trajikomik detay"da ki en olumlu sözüm de bu olmuştur...