Acısı olmayan bir ses topluluÄŸu şıpırdak sesler… Günümüzde hiç bir müzik grubununun grup adı olarak almaya niyetlenmediÄŸi, nihayetinde pek bir yılışık kelime grubu olarak bir anda akıllarda yer alan bu iki kelime, bir damla suya muhtaç yerlerde beklenilesi bir koro ekibi olarak da anılır.
Eski filmlerde de rastlanılan o hikayenin aslında bir benzetmesi gibidir, aynı sahnedir bu koroyu beklemek, şöyledir; kaymakam köye gelecektir ve aÄŸalık sistemiyle yönetilen, babadan oÄŸula muhtarlık görevi bir padiÅŸahlık sistemi gibi yer eden, bu köye gelecek kaymakam rütbeli yeni yetme, bıyıkları yeni terlemiÅŸ bu adam beklenirken; onu ÅŸaşırtmak üzere bir grup köylüye yüklenmiÅŸ sorumlulukla halaylı davullu tören hazırlanır. İstanbul’da yaÄŸmur yağıyor ve kimine göre çokca sorumluluk verilen, kimine göre de padiÅŸahi sistemli sıkıntı yaratan bu durum muzur bir ifadeyle, Şıpırdak Sesler Korosu sokaklarda, çatılarda, kiremit uçlarında diye tanımlanabiliyor köylü muhtarın metropol karşılığı yetkili saçmalıklarıyla… 2010 yılında Avrupa’nın BaÅŸkenti olarak AB tarafından seçilen bir ÅŸehir ve yakın bir geçmiÅŸe kadar gözünü kapattığında kulağına nameler söylediÄŸine inanılan o büyülü kentin, bu yakın zaman içinde ki canavarca geliÅŸimi, şıpırdak sesler korosununda gözünü korkutsa da, hangimizin göz bebeklerinde bir büyüme etkisi yaratmıyor ki?
Kapının önünden geçen bu sevgili koroyu, arap kızının camdan baktığı sahnelerle ama erkekçe uÄŸurlarken, su gibi aziz ol ifadesinin anlamını hani bir kere daha düşünüyorum! Hani barajlar kuruyor, hani metropol olunuyor, hani Avrupa BaÅŸkenti seçiliyor ya, iÅŸte bu yüzden, iÅŸte o yüzden, iÅŸte ÅŸu yüzden…
Ben, sen, o ve biz, siz, onlar diyorum! Şu yan taraftaki kelime grupları arasındaki anlam farkı, her daim bariz bellidir diyorum! Diyorumda diyorum, inceden nameler gibi 😕
Trajikomik detay...
Güzelim Türkçemizin dil kurallarıyla ilişiğini kesmiş, "selam,merhaba,nasılsın" gibi kelimeleri kurarken "SMS" kalıplarına,kısırlığına kapılarak kendini "slm,mrb,nslsın" şeklinde ifade etmiş, IP adresi'nin kaydını tuttuğum halde sanal alemin verdigi "Beni nereden bulacak? - ki bulunuyorsun merak etme! -" rahatlığından bizim Özer'e küfür,hakaret etme gazına erişmiş, bu gazı bünyede dolandırırken bunu bile adam gibi yapamamış her bireyin yorumları özür dilenerek büyük bir keyifle silinir... Yorumların hepsini yeni bir mektupla buluşmuş gibi keyiflice okurum... Belki de "Trajikomik detay"da ki en olumlu sözüm de bu olmuştur...